Kasıtlı Beden Dili, vermek istediğimiz mesaj uyarınca, belli davranış kalıpları, duruş şekilleri ve kılık kıyafet kullanımını kendi kontrolümüz ve kararımız dahilinde gerçekleştirmemizdir. Bununla birlikte beden dilinin kasıtlı ve kontrollü kullanımı çok kısıtlı düzeydedir ve genel içinde yüzde 10’u geçmez.

Oysa beden dili kullanımı ‘’Bilinç Düzeyi’’ değil ‘’Bilinçaltı’’ kontrolünde bir süreçtir. Bu da Beden dilimiz hakkında çok da planlı ve dikkatli davranmadığımız, çoğu kez verdiğimiz bedensel mesajın farkında bile olmadığımız, istediğimiz gibi değil, hissettiğimiz gibi davrandığımız anlamına gelir.

Beden dilimizin önemli bir kısmının bilinçaltımızın kontrolünde olması ve çoğu zaman planlayarak ve kontrol ederek değil, hissettiğimiz gibi davranmamız aslında şu anlama gelir.

BEDEN DİLİ İLE YALAN SÖYLEMEK SON DERECE ZORDUR!

Ağzımızdan çıkan her kelimeyi tartmak gibi bir şansımız olması ve bilinç düzeyimizin izin vermediği sözleri asla dışa vurmamamız nedeni ile, sözel dil ile yalan söylemek oldukça kolaydır.

Ancak iş, söylediğimizi beden dilimiz ile de örtüştürmemiz gerekmesi sebebi ile sarpa sarabilir. Kolay yalan söyleyemediğimiz ve istediğimiz şekilde değil de, hissetttiğimiz şekilde, hatta bazen farkına bile varmadan kullandığımız beden dilimizin söylediğimizle örtüşmemesi yalanımızı ortaya çıkarabilir.